StatCounter

##################################################### #####################################################

24 Kasım 2009 Salı

Meltem Ferendeci Özgödek

KARİYER PLANLAMA


Çocukken size en sık sorulan soruyu hatırlar mısınız? Ben söyleyeyim; büyüyünce ne olacaksın? Peki bu soruya verdiğiniz yanıtları anımsıyor musunuz? Ben hatırlıyorum; diş doktoru olmak istiyorum derdim çok küçükken.. Sebebi de çok açıktı. O yıllarda, dişlerimden çok çekiyordum, süt dişlerimden kurtulup yenilerine kavuşma sürecimde diş hekimleri en fazla gördüğüm doktorlardı. Sanırım uslu da bir çocuk olduğumdan beni severlerdi, ben de böylece o yıllarda ilk kariyer planımı yapmıştım.

Herkesin tersine yaşım büyüdükçe diş hekimlerinden korkmaya başladım ve bu nedenle kariyer planım ciddi bir değişikliğe uğradı, artık doktor olmam daha doğru olur diye düşünüyordum. Uzmanlık konumu da belirlemiştim çocuk doktorluğu… Neden mi, çünkü çocuktum her çocuk gibi ben de hastalanıp doktora gidiyordum ve her gittiğimde beni çok seven ağabeyler ablalarla mutlu oluyordum. Doktorluk hevesim aslında uzun yıllar devam etti ya da ben öyle sandım. Ne de olsa çalışkan bir kızdım ve benim için en iyisi doktor olmaktı.

Zamanla dekorasyon ve estetik görüşüm artıp da kendimce güzel fikirler çıkarmaya başlayınca ailemden iç mimar olabileceğim konusunda gelen önerilere sıcak bakmaya başladım. Evet iç mimarlık tam da bana göre bir meslekti. Çizmek, tasarlamak biraz korkutsa da mimarlık yine de keyifli olacakmış gibi gözüyordu. Büyüdükçe lise yıllarında artık daha fazla özelliğimi biliyor ya da bildiğimi sanıyordum. Mimarlık ve doktorluk hala kariyer planlarımda vardı ama sonunda İşletme okudum.

- Şimdi soruyorum ben işletme okumaya karar verdiğim zamanda, ilk kariyer çalışmamda başarılı mı yoksa başarısız mı oldum?
- Yanıt veriyorum ne başarılı ne de başarısız oldum. Çünkü diş hekimliği tercihimle işletme okumaya başlamam arasındaki sürede kariyer planım içim ehil olmamıştım.

Kariyer planı belli bir vizyona ulaştıktan sonra yapılırsa verimli olur. Bu genellikle ilk iş seçimi ve sonrasında başlayan bir süreçtir. İlkokuldaki çocuk henüz kariyerle ilgili yeterli altyapıya sahip olmadığından onun gelecekte seçmek istediği işler sadece özgüvenini geliştirir. Hayal gücünü, mutluluğunu artırır. Öğrenim hayatı, özellikle küçük yaşlarda bireyi bilinçlendirerek verilen eğitimler, kariyere elbette katkı sağlar ama yeterli olamaz. Eğitim meslek sahibi olmak için gerekli ve çoğunlukla da yeterlidir, kariyerse meslek sahibi olduktan sonra başlar. Kişiler iş tercihlerini yapıp işe başladıklarında kariyerleri de gerçek anlamda başlar ve artık doğru kariyer planı yapma yolunda ilk adımı atmış olurlar.

Kariyer planını üç evrede ele almak isterim; erken evre, büyüme evresi, olgunluk evresi.
Erken evre kişinin en gözü kara olduğu dönemdir. İlk girdiği iş, kariyeri için onun ilk deneyimi olsa da mutlaka doğru işte olmak zorunda değildir. Genç işgörenler iş deneyimlerinin ilk yıllarında farklı firmalarda staj yapıp ya da girdikleri ilk işyerinde uygulamalı eğitimlere katılıp hata payını azaltabilirler. Bu dönemde çalışan gelecekteki farklı açılımları düşünerek koluna takabildiğince fazla bilezik takmalı, yani her türlü eğitim ve gelişim programı içinde yer alarak kendisini çok yönlü olarak yetiştirmelidir.

Büyüme Evresi iyi başlangıç yapıp kendisini donatmış bir işgören için en verimli evredir. Büyüme evresinde eğitim yavaş yavaş ikinci planda dikkate alınır artık deneyimler ve çalışılan pozisyonlar kariyerde ön plandadır. Terfiler, yaşam standartlarını yükseltebilecekleri maddi manevi getiriler bu dönemde kazanılır. Bu dönemin başarılı geçmesi erken evredeki doğru atılmış adımlara bağlıdır. Erken evrede kişi fazladan iş yapmak ya da yorulmak korkusu yaşamadan enerjisini doğru kullanırsa büyüme evresinde bu yatırımının geri döngüsü yüksek olur. Aynı zamanda beklenmedik krizler de yaşanabilir bu evrede. Burada yaşanan olumsuzlukların etkisi erken evredekinden daha ağır olur. Bu nedenle kişi büyüme evresine koşulları ne kadar iyi olursa olsun hazırlıklı girmeli, kriz ve stres yönetimi konusunda kendisini yetiştirmiş olmalıdır.

Olgunluk evresi ise ektiklerin biçildiği dönemdir. Kişi artık yıllarını verdiği işinde en deneyimli konumdadır. Çalışma temposu ve motivasyonu bu dönemde belli seviyesini korur. İşgörenin risk almayı sevmediği ve yaşamındaki diğer değerleri de düşünmeye başladığı bir dönemdir. Bu dönemdeki çalışanlar biriktirdikleri ile üst yönetimde başarılı olabilecekleri gibi danışman ve bilirkişi olarak da gelecek planları yaparlar. Bu süre kişinin motivasyonu, çalıştığı ortamlar, ülkelerin iş koşullarına göre değişir. Bu dönemde kariyer planlarının sonunda emekli olma ya da daha az yorucu işlere geçme çabaları görülür.

Erken evreden olgunluk evresinin sonuna kadar geçen sürede çalışan kariyer planını birçok kere gözden geçirmeli gerektiğinde yenilemelidir. Çünkü bu evrelere etki eden iki önemli ve kontrol edilemeyen unsur vardır: Birincisi dinamik çevre koşulları diğeri ise şans..
Kişiler kariyerlerini böyle planlarken firmalar bu sırada çalışanları için ne yapar? Bu başka bir yazının konusu ve oldukça da önemli bir konudur.
Merak edenleriniz için bir de küçük not, işletme eğitimi hayatımdaki en doğru kararlardan birisi oldu. Şimdi olsa yine okurum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder